Adalar’da çürüyen kültür mirası Taş Mektep
Büyükada’da tarihi Taş Mektep (Sofronios Köşkü) – 1970’lerde ilkokul ve ortaokulun taşınması sonucunda boşaltıldı. 1996’da binanın sahibi belediye, konukevi yapmak üzere restorasyon projesi hazırladı ve uygulamaya geçti. Ancak bina soyulduktan, orijinal kimi yapı elemanları tahrip edildikten sonra inşaat durdu. 2005’de adalar belediyesine müze olarak yapılmak üzere 5 yıllığına tahsis edildi. 2008’de adalar müzesi projesi için belediye ile vakıf el sıkıştı. 2009’da projesi hazırlandı, restorasyon kaynağı bulundu, ancak mart 2009 seçimlerinden hemen önce İBB tarafından politik nedenlerle tahsisi iptal edildi. vakfın İBB nezdindeki girişimleri sonuç vermedi, 2010 şubatında engelliler okul yapılmak üzere İBB encümeni tarafından 3 yıllığına İl Eğitim Müdürlüğü’ne tahsis edildiği açıklandı. O gün bugündür bina için hiç bir şey yapılmadı. Çürümeye bırakıldı.
Turing Kültür Evi:
1997 yılında Adalar kaymakamlığı ve Turing Kulübü’nün Kültür Bakanlığı’ndan talebi üzerine, Turing’in kullanımına 30 yıllığına (sure konusunda emin değilim) verildi. Bina restore edildi, Turing Kültür Evi olarak acildi. Çelik beyin ölümüne kadar (2003) aktif olarak kullanıldı. Sonrasında, aksamalarla bu kullanım devam etti. Turing’in kayyuma devredilmesinin ardından, önce kışın tamamıyla kapatıldı, yaz aylarında kültür faaliyetlerine son verildi, sadece kafeteryası açık tutuldu. (Yani tahsis amacı olan kültürel faaliyetler yapılmadığı gibi, sadece ticari faaliyet olarak nitelenebilecek kafeterya açık tutuldu. Son iki yıldır, bu bolum de kapalı. Turing Yönetimi’nin zarar ettiği gerekçesiyle burayı elden çıkarmaya hazır olduğu konuşuluyor.
Büyükada Kütüphanesi:
2005 yılında kütüphane inşaatı olarak başlayan, ancak sonra çelik karkas olarak kalan, Adalar Vakfı’nın belediye ve kaymakamlık ortaklığıyla Kültür Bakanlığı’na Adalar Müzesi’nin nüvesini de oluşturacak Adalar Bilgievi işleviyle restore etmek üzere teklifte bulunduğu, ancak şimdi yaşananlar gibi bu kişilerin ortalığı ayağa kaldırması sonrasında bakanlığın yeniden kaynak aktararak 2007 yılında açtığı kütüphane binası, bugün kapısından içeri kimsenin girmediği, hiç bir kitap, periyodik yayın alınmadığı bir garip durumda.
Heybeliada Kütüphanesi:
Çınar meydanındaki Kültür bakanlığına bağlı kırmızı konturlu bina:
Hazineye gaiplikten intikal etmiş, sonra da Kültür Bakanlığına tahsisi yapılmış bu binayı, 2010 yılında belediye ile anlaşarak parasını da adalar vakfı olarak vererek temizletmiştik.
Amaç, tüm STK’ların ortak kullanacakları bir kültür evi yaratmaktı. Yine aynı grup ne yazık ki harekete geçti, AKP il ve ilce başkanlığı devreye girdi muhtemelen ve oradan belediye dahil hepimiz kovalandık. Sonra bakanlıkla belediyenin binayı edebiyat evi yapmak üzere anlaştıklarını, projesinin hazırlandığını duyduk. Sonrası gelmedi.
Bunları neden mi yazdım?
Sadece birilerinin niyetlerinin iş yapmak, bir eser ortaya çıkarmak değil, onu bunu karalamak, iyi niyetle bir şeylerin ucundan tutmak isteyenlere hayati zehir etme olduğunu hatırlatmak için …
Eminim böyle başka yerler de vardır.
Bu yerlerin kaderi de gelişen otel – turizm yatırımcılığımıza mekan olmaktır.
Heybeliada Rum İlkokulu’nu bekleyen tehlike gibi.
Azınlık Vakıflarımız bile bu tuzağa düştüklerine göre… Varın gerisini siz düşünün…
Bir sure sonra yorgan gitti, kavga bitti durumuna gelinecek ve herkes rahat edecek…
Kaygılarımla
ALİ AYDIN / ADALARHABER