‘’Huylu huyundan vazgeçmez’’, ‘’İnsan 7’sinde neyse, 70’inde de odur’’ gibi sözlerimiz var bizim. Bu sözlerin genel anlamı insanların pek değişmeyeceği, çünkü hamurlarının taa en başından beri böyle yoğrulduğu ve yeniye evrilmesinin mümkün olmadığıdır. Peki bu sahiden de böyle midir hep?
İnsanlar değişemez mi?
Değişim konusu bugüne kadar pek çok farklı yerde, binbir biçimde çıkmıştır karşımıza. Kitaplarda, dizilerde, konuşmalarda vs. Nasıl olduğu, ne olduğu, nasıl hissettirdiği vs. Fakat bu tezlerin doğru olmadığını öne süren fikirler de, sözler de vardır; ‘’İnsanlar değişmez, sadece daha iyi yalan söyler’’, ‘’Huylu huyundan vazgeçmez’’, ‘’İnsan 7’sinde neyse 70’inde odur’’ vs. Evet, doğru yani en azından değişim herkesin becerebileceği bir iş değil, orası âşikar fakat bu değişimin olmadığı anlamına da gelmez. Çünkü Heraclitus’us da söylediği gibi ‘’Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir’’.
Evet, bu evrende her şey değişiyor her zaman. Zaman, mekanlar, hayatlar, umutlar, düşler, düşünceler… Ve insanlar da, yani hepsi (SAHİDEN) olamasa da çoğu değişiyor. İnsan doğar, büyür, gelişir, yetişir. Bu süre zarfında karakteri de belirlenir, onu ‘’o’’ yapan özellikleri, huyları belirginleşir, bazıları iyi, bazıları kötü. Bunlar da o kişinin yakınlarına, etrafındaki diğer insanlara, doğaya, evrene iyi-kötü bir takım etkiler bırakır. O insan da, o düşleyen de bunun farkındadır ve eğer gerçekten etrafında verdiği hasarların farkına varırsa, gerçekten değişmeye, daha iyiye evrilmeye niyet ederse, gerçekten buna inanır, buna ve kendine güvenir, değişim için gayret gösterir, daha iyiyi düşlerse sahiden değişir. Kendisiyle ile beraber dünyası da değişir, hayatı da değişir. Ve dünya’da da değişim başlar aslında. Ama değişimi sadece buna sahiden ‘’GÖNÜLLÜ’’ olanlar yapabilir, onların dışında kalanlarsa sadece ‘’değiştim’’ deyip kendini, çevresindekileri kandırır ama evreni asla kandıramaz. Çünkü o da bilir ki onun yaptığı sadece daha iyi yalan söylemektir.
Ama bunun yanında, o düşleyeni ‘’O’’ kılan özellikler de varlıklarını onun benliğinde korumaya devam eder çünkü onun hamuru yoğrulurken, o huylar, o özellikler de katılmıştır hamura ve düşleyenin karakterine oturmuştur. Bu yüzden o arazlarını düzeltip, yanlışlarını düzeltirken onlar yerlerini korur ve farketemeden de olsa ona değişiminde yardım eder.
Yani özeten, insan gerçekten buna gönüllüyse değişir ama onu ‘’O’’ yapanlar ASLA DEĞİŞMEZ.
ALİ AYDIN / ADALARHABER