Doğa bize bir görev veriyor ve hedefi belirliyor ” İNSAN olarak yasamak ”… ve bir sorumluluk yüklüyor İNSANIMSI olma ,önce kendin İNSAN olmayı başar daha sonra en yakınındakilerle paylaş bu sorumluluğu diyor …!
bizler uygulama alanına gecirmeyince hemen uyarıyor !
ne yapmamız gerekir acaba diye düşündürüyor?!
En kolayının, çalışarak toplumu insanlık yolunda aydınlatmak, kimimizin çok yorgun olan yüreğinide eline alarak Sokrates gibi mahalle,köy,kasaba ,şehir insana dair hangi birim varsa herbirisine ayrı ayrı giderek bilgi sunarak ,deneyimlerimizi paylaşarak insana dokunmak,birbirimize insan olduğumuzu hatırlatmak ,ihtiyaclarını talep etmelerini beklemeden sunabilmek ve birlikte sadece bize dair bir ‘’ dil‘’ üretebilmek ….
Sözümüzün ayni olması ; Babil Kulesinin inşaasında yaşananlar gibi çok özel ve çok önemli diye düşünüyorum..
Babil Kulesinin yapımı hızla devam ediyor ve kule neredeyse gökyüzüne yaklaşıyor , başarılarının sırrını sorduklarında bütün işçiler mimarlar ‘’bizim dilimiz ayni ‘’ diyorlar .Tanrılar kendilerine yaklaşmakta olan bu kuleyi nasıl durduracaklarını düşünüyorlar ve farklı diller üreterek beraberliklerindeki dengeyi bozuyor herkesin birbirini anlamasını da engelliyorlar !..kulenin yükselişi de duruyor …
Gönüllülük en büyük sorumluluktur.kendimiz kendi isteğimizle bir yarışın içine giriyoruz ve almak istediğimiz görevler için talep açıyoruz.Görev tarifimizi yapıyoruz ve sorumluluk alıyoruz.
Sosyal yaşamın her anında gönüllü olarak üslendiğimiz sorumluluklarımızın aslında kendimizi nasıl olgunlaştırdığını,nasıl farklı bir duruşumuzun olduğunu ,bütün bu biriktirilenlerin yaşamımızın en gercek anıları olacagını farkettiğimizde büyük bir iç huzuruyla gelecege yeniden hazırlanacak gücü bulduğumuzu farkediyoruz …ve asla unutmuyoruz :
”Oyun bitince Şah ile Piyon ayni kutunun içine giriyor .. ”
ALİ AYDIN / ADALARHABER
1
Mutlu
0
Üzgün
0
Sinirli
0
Şaşırmış
0
Virüslü